Bir krediye kefil olmak, ilgili kredinin ödenmemesi durumunda ödemenin kefil olan kişiden tahsil edileceği anlamına gelmektedir. Kredi notunun yetersiz olması, kredi tutarının yüksek olması ve diğer sebeplerle bankalar, bir kişiye kredi verirken kefil şartı aramaktadır. Bu tamamen bankanın kendini güvence altına almak istemesinden kaynaklanmaktadır.
Bu yazımız ise kefil olunan krediyi çeken kişinin ölmesi durumunda işleyen prosedür ile ilgili.
Kefil Olunan Kişinin Vefat Etmesi
Böyle bir durum yaşanması durumunda en önemli şey hayat sigortasıdır. Eğer krediyi çeken kişi hayatını kaybetmişse ve kredide hayat sigortası bulunuyorsa sigorta şirketi bu krediyi ödemek zorundadır. Bankalar genellikle yüksek tutarlarda kredi verirken çeken kişiye hayat sigortası yaptırarak da kendilerini güvence altına alırlar.
Ağır bir hastalık geçmişi olan, 70 yaşının üzerinde olan ve hayat sigortasını iptal edip içeride ki paranın tahsil edilmesi durumlarında ise sigorta şirketi krediyi ödemek zorunda değildir.
Krediyi çeken kişinin hayat sigortası yoksa ve vefat etmişse bankalar parayı ilk olarak kefil olan kişiden tahsil etmektedir. Mirasçılar da tahsil edilecek kişiler arasında yer alsa da kefillik durumu mirasçılıktan daha önce gelmektedir.
Yukarıda saydığımız sebeplerden dolayı bir kişinin kredisine kefil olmadan önce birkaç kez düşünmelisiniz. Kişi kredi çektiğinde bu parayı kullanmaktadır ve borç tamamen onun sorumluluğundadır. Bu kişi öldüğünde de borcu ödemek mirasçılarına düşmektedir. Kefil olan kişi borcu hukuken ödese bile yazılı olmayan kurallara göre parayı mirasçılardan tahsil edebilir çünkü bu krediyi kendisi kullanmamıştır.
Kefil olduğunuz kişi iyi karakterli olsa da mirasçıları olmayabilir ve krediyi siz ödedikten sonra size geri ödemeyebilirler ki hukuken yapmak zorunda da değillerdir. Bu sebeple kefil olmadan iki kere düşünmeli ve bir insana yardım etmek isterken mal varlığınızdan olabileceğinizi unutmamalısınız.