Ana Sayfa Müşteri Hizmetleri TRT WhatsApp İhbar Hattı Numarası

TRT WhatsApp İhbar Hattı Numarası

Türk Radyo Televizyon Kurumu adıyla 1964 yılında kurularak 1972 yılında tarafsız hale gelen TRT, kurulduğu günden beri halk dilinde programlara yer verdi. Ayrıca birbirinden değerli haberleriyle ülkemizde en çok takip edilen haberler arasındadır. Dünyada medyanın gücünü anlayan TRT izleyici kitlesini arttırmak adına kendine bağlı olarak çalışan çok sayıda TV kanalı hizmete koymuştur. Bu kanallarda eğitici yayınlar sunulması amaçlanıyor. TRT kanalı haberleri her zaman tarafsız olarak verilir. Halk tarafından oldukça sevilen TRT, bu yolda çalışmayı her zaman görev saymıştır. Gelişen teknoloji ile birlikte TRT’de whatsapp ihbar hattını kullanmaya başlayarak o anlık haberleri paylaşabilmenizi de sağlamıştır.

Son zamanlar ülkemizde ya da dünyada birçok olay oldu. Her olay başladıktan sonra haber oluşma aşamasına kadar bir süre geçmelidir. Muhabirler olayı teyit etmeli ve olay yerine giderek çekim alınması gerekir. İnsanların sürekli akıllı telefonlar sayesinde iletişim kurmasıyla her kanal kendi whatsapp hattını kurmaya başladı.  TRT whatsapp ihbar hattı numarası 0 530 662 05 62 olarak hizmet vermektedir.

3 YORUMLAR

  1. ‘Öleceğini biliyordu’

    Tahir Oduncu: Kardeşimi Özal’a suikast teklifini kabul etmeyince öldürdüler

    Turgut Özal suikastının önce Veli Can Oduncu’ya teklif edildiği iddialarını doğrulayan kardeşi Tahir Oduncu, “Kardeşim öleceğini biliyordu. Beni ve evdekileri ‘Dikkatli olun diye uyarmıştı. Biz bu olay yüzünden öldürüldüğünü biliyoruz. Vurulduktan sonra 45 dakika yaralı halde koğuşun önünde yatmış. İdareden, gardiyanlardan ya da jandarmadan gelip yardım eden olmamış. Ambulansla hastaneye giderken yolda kan kaybından öldü” dedi
    Ahmet Özal’ın 18 Haziran 1988’te Kartal Demirağ tarafından Turgut Özal’a düzenlenen suikast için “Babama düzenlenecek suikasti önce Veli Can Oduncuya teklif etmişler” dediği vahim iddiayı Oduncu’nun kardeşi Tahir Oduncu doğrulamıştı. Tahir Oduncu kardeşinin suikastten bir ay sonra kuşkulu bir şekilde koğuşta beslenen bir güvercin yüzünden çıkan kavgada öldürülmesine bu teklifi reddetmesinin neden olduğunu söylüyor. Kardeş Oduncu’ya göre Veli Can Oduncu’ya vurulduktan sonra koğuşunun önünde yaralı yatarken 45 dakika kimsenin yardım etmemiş olması da bu şüpheyi güçlendiriyor. İşte VATAN’a konuşan Tahir Oduncu’dan, Veli Can Oduncu’nun ölümüne ilişkin yeni açıklamalar

    ‘Beni çıkaracaklar’

    “Kardeşimle suikastten 2 ya da 3 ay önce 1988’in Mart ya da Nisan’ında görüştük. Aramızda Kazakça konuşurken bana ‘Beni buradan çıkaracaklar evden izin al’ dedi. Ancak rahmetli babam izin vermedi. Çünkü 1979’da Sağmalcılar Cezaevi’nden 13 kişi birlikte kaçtıklarında aile olarak çok yıprandık. Evimize devamlı polisler geldi. Gece baskınlar yapıldı. En çok zorumuza giden ise hacı olan anne ve babamızın namaz kıldıkları yerlere çamurlu ayakkabıyla girilmesi oldu.”

    ‘Bu oyunu bozayım’

    “Ben sonra tekrar kendisiyle görüşmek için Gaziantep E Tipi Cezaevi’ne giderek babamın çıkarılmasına izin vermediğini söylediğimde ‘Ben verilen işi zaten kabul etmedim’ diye cevap verdi. İş neydi dediğimde ‘Büyükbaşlardan biri gidecek. Bu adam namaz kılıyor, müslüman biri zaten’ dedi. ‘Ülkücü camiayı zaten kullanıyorlar. Hâlâ kullanmak için adam arıyorlar. O yüzden kabul etmedim. Ben bu oyunu bir bozayım’ dedi. Beni de ‘Senin haberin olmasın ve sen bilme’ diye uyardı. Suikasti kimlerin teklif ettiğini söylemedi. İşi teklif edenlerle cezaevinde müdürünün odasında görüşmüşler. Bu görüşme sırasında müdür bile dışarıda kapının önünde beklemiş.”
    ‘Öldürüleceğini biliyordu’

    “Biz ailecek bu olay yüzünden öldürüldüğünü düşünüyoruz. Aslında şüphe de değil doğrusu bu. Kendisi zaten öldürüleceğini biliyordu. Bize buna dair şeyler söyledi. Çok tedirgindi. Kendisi davası için ölümü göze almıştı. Ancak özellikle ‘sen ve evdekiler kendinize dikkat edin’ diyerek bizleri uyardı. Savcıya ya da mahkemeye gitmedik. Çünkü kimi kime şikayet edecektik? Bu konunun üstüne gidilmeyecekti.”

    ‘Kimse yardım etmedi’

    “Vurulduktan sonra yattığı koğuşun önünde yaralı bir şekilde 45 dakika yerde kalmış. İçeriye idareden, gardiyanlardan ya da dışarıdan jandarmadan kimse girip yardım etmemiş. Bunları cezaevinde yatan mahkumlarla, yanındaki ülkücü arkadaşlarıyla görüşüp öğrendim. Cezaevinden çıkarıldıktan sonra ambulansla hastaneye giderken yolda öldü.”

    ‘Adı öne çıkıyordu’

    “Cinayeti işleyen İsmet Altın ve Adil Adsız diğer ülkücü mahkumlardan çekinildiği için gizlice başka bir cezaevine gönderildi. Olayın üstünden 22 yıl geçti. Kardeşimi vuran adamlar da cezalarını çekti. Kartal Demirağ’la kardeşim tanışmazdı. O zamanlar MHP üstünde oynanan oyunlar vardı. Neden kardeşim ve Kartal Demirağ’ın seçildiğini bilmiyorum. O dönem hükümet kardeşimin idam edilmesi için her türlü yolu denedi.”

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz